Eğitim denince akla gelen ilk şey genellikle bilgi aktarımıdır. Ancak asıl mesele, bilginin ne şekilde ve hangi amaçla kullanıldığıdır. Bugün dünyamız, teknoloji ve bilimde akıl almaz bir hızla ilerliyor. Ancak bu gelişmeler, insanlığa zarar vermediği sürece anlamlıdır. Madenlerin işlenip silahlara, bitkilerin kimyasallara dönüştürülmesi, bilginin doğru kullanılmadığında nelere yol açabileceğinin somut örnekleridir. Yani öğrenilen bilgilerden insan isterse şifayı da yapar zehir de üretir. Asıl burada eğitimcilerin temel gayesi, öğrencilerinin sahip olduğu bilgi donanımını doğru ve ahlaklı bir şekilde kullanmalarını sağlamaktır. Bu noktada güzel ahlak eğitimin temel taşını oluşturur. Bir çocuğa dil, matematik, biyoloji, kimya, felsefe veya spor vb öğretebilirsiniz. Ama ona tatlı dili, dürüstlüğü, helali, haramı, sabrı ve nezaketi öğretememişseniz, verdiğiniz eğitimin eksik kaldığını kabul etmelisiniz. Helal kazancı harama tercih eden, insanlara sevgiyle yaklaşan bireyler yetiştirmek, bilgiyi aktarmaktan çok daha kıymetlidir. Çünkü ahlaki değerler, bireyin hem kişisel yaşamını hem de toplumun geleceğini şekillendirir.
Eğitimciler, verdikleri bilgiler kadar davranışlarıyla da öğrencilere örnek olmalıdır. Çünkü çocuklar, bilgiden çok gözlemle öğrenir. Liyakatle görevini yapan, sorumluluklarını yerine getiren bir öğretmen, öğrencilerine sadece ders değil, yaşam dersi de verir. Bu nedenle eğitimciler, her davranışlarında Allah’a ve topluma karşı hesap vereceklerini unutmamalıdır. Çünkü eğitimciler, gelecek nesilleri şekillendiren birer rehber ve rol model olmalıdırlar Eğitim sadece bilgiyle değil, doğru davranışlarla da zenginleşir. Bugün matematikte, fende üst düzey becerilere sahip bir birey, ahlaki değerlerden yoksunsa toplum için bir tehdit oluşturabilir. Ya da tıp alanında en ileri teknolojiyi kullanan bir doktor, hastalarına sevgi ve şefkat göstermiyorsa eksik kalmış demektir. Bu nedenle eğitimcilerin öncelikli hedefi, öğrencilerin etik değerlerle donatılması olmalıdır.
Sonuç olarak, eğitim süreci hem bireylerin hem de toplumların geleceğini belirler. Eğitimciler olarak görevimiz sadece bilgi aktarmak değil, doğruyu örneklemek ve yaşatmaktır. Helale-harama dikkat eden, sevgiyi ve nezaketi rehber edinen, insanı önde tutan bireyler yetiştirdiğimizde, görevimizi hakkıyla yerine getirmiş oluruz. Gelecek, gençlerin; gençler ise eğitimcilerin eseridir. Bu eseri oluştururken ne kadar sorumlu olduğumuzu unutmamalıyız. Buradan öğretmen arkadaşlarımın, hocalarımın vel hâsıl tüm öğretmenlerimin öğretmenler gününü kutlar sağlıklı ve mutluluk dolu bir ömür dilerim.
Fethi Ahmet ÖNER
Eğitimci/ Yazar
fethiahmetoner@gmail.com
